Uzm. Psikolog Yaprak ZARARSIZ
Kayıp, yaşam boyu mutlaka her bireyin yaşadığı ya da yaşayacağı bir durumdur, yaşamın kaçınılmazlarındandır. Kayıp, her zaman çok sevilen birinin ölümü değil, ayrılık ya da maddi kayıp olarak da karşımıza çıkar. Kayıplar, duygusal dünyamızı sarsar ve psikolojik olarak olumsuz etkilerinin olduğu bir gerçektir. Kayıp sonrası yaşanılan üzüntü son derece doğal ve normaldir.
Kayıp sonrası verilen tepkiler son derece doğal olmakla birlikte bu yaşantının nasıl deneyimlendiği oldukça önemlidir. Duygusal olarak üzüntü, şok, fiziksel olarak hissizlik, midede yanma, düşünsel olarak inanmama, unutkanlık, davranışsal olarak ise dikkatsizlik en sık karşılaşılan tepkilerdir.
Kayıp sonrası kişilerin karşılaştığı son derece doğal olan süreçler aşağıdaki gibidir.
1. İnkar: Gerçeği reddetme.
2. Şok ve uyuşma: Kişi kaybı biliyor olmasına rağmen bu durumla ilgili bir şey hissetmez ya da düşünmez.
3. Arzu etme: Kaybedilen kişiye özlem duyulur, gelmesi beklenir. Bu gerçekleşmediğinde öfke ya da suçluluk gibi duygular hissedilir.
4. Çaresizlik: Kaybı önleyemedikleri ve geri getiremedikleri için hissedilen duygu çoğunlukla çaresizliktir. Bu süreçte de öfke hissedilebilir.
5. Hayatı Düzenleme: Kişi zamanla etrafındaki olaylara karşı merak duymaya başlar ve yeniden sevinmeye başlar. Kaybedilen kişiye karşı özlem duyulabilir ancak bir yandan hayat devam eder.
Kayıp sonrası yaşanan yasın süresi ve yaşama şekli kişilere göre değişmektedir. Geçmişte yaşanan başkaca olumsuz durumlar akla geliyor ve sosyal hayatınızı olumsuz yönde etkiliyorsa psikoterapi almanız önerilir.
Referanslar
Bilgi Üniversitesi, Kayıp ve Yas Tutma, Psikolojik Danışmanlık Birimi, 2014.
*Okuyucuyu bilgilendirmek amacıyla, Uzman psikolog Yaprak Zararsız tarafından yazılan makalenin yalnızca bir kısmı kullanılmıştır.