Kıskançlık, her birimizin hayatının belli dönemlerinde karşı karşıya kaldığı bir duygudur. Sevilen birini ya da bizden daha fazlasına sahip olanı kıskanırız. Kıskançlık duygusu insanlık kadar gerçektir, yokluk durumundan bahsedemeyiz. “Hayatımda hiç kıskanmadım” diyene bakışımız bile kıskançlığın doğal olduğu gerçeğini gösterir bize, hatta kıskançlık makul düzeyde kabul edilir bir duygudur. Bizden daha iyi olan birini kıskanmamız rekabet duygusunu geliştirir, motive edici özelliği vardır. İlişkilerdeki makul düzeydeki kıskançlığın birleştirici etkisi olduğu da söylenir. Kıskançlık bazen bir sevgi göstergesi, bazen de sevginin ölçütü olarak algılanır. Bu nedenle özellikle ilişiklerin genelinde kıskançlığa hoşgörü ile bakılabilir. Ancak unutulmamalıdır ki, makul düzeyde olmayan kıskançlık her zaman zarar verir.
Kıskançlık, kaybetme korkusu ile ortaya çıkan, tehdit algısına karşı gelişen bir tepkidir. Patolojik kıskançlık, kaybetme korkusuna karşı mantıksız saplantılar ve tepkilerle gelişir. Bu saplantılar irade dışı, benliğe yabancı, bilinçli çaba ile kovulamayan, inatçı biçimde yineleyen imge ya da dürtülerdir. Patolojik kıskançlık gösteren kişi, sık sık eşinin ya da sevgilisinin kendisini aldattığını düşünür. Bu aldatılma tehdit’ine karşı önlemler almaya çalışır. Eşini takip eder, evden dışarı çıkmasını, camdan bakmasını istemez, perdelere ve çarşaflara işaret koyar, giydiklerine ve arkadaşlarına karışır. Hatta gelişen teknoloji ile bu önlemler daha teknolojik görünüm kazanmıştır. Yeni nesil patolojik kıskançlık gösteren kişi, telefonları ve bilgisayarı sık sık kontrol ederek, eve gizli kamera koyarak eşinin davranışlarını izler ve en ufak bir değişiklik, eşinin duygu durumundaki en ufak bir farklılık, aldatıldığının kanıtı olması için yeterlidir. Kişinin aldatıldığına dair inancını mantıklı açıklamalar ve gerçek kanıtlar değiştiremez. Bu durum, İlişkilerde iki tarafı da yorar ve ilişki çekilmez bir hal alır. Kavgalar artar, şiddet görülebilir. Çoğu evlilikler bu nedenle boşanma ile sonuçlansa dahi patolojik kıskançlık gösteren eş, gerçekçi olmayan şüphelerinin yarattığı tehdit’i yok etmek için mantıklı olmayan davranışsal eylemler gösterir. Bundan dolayı boşandığı eşini ya da ayrıldığı sevgilisini takip etmeler, tehditler ve şiddet devam eder.
Kaynak:http://www.insanhaber.com/