Evlilikte Cinsel Problemler
Evlilikteki cinsel problemlerin yüzde biri bedensel faktörlere dayanırken geri kalan ve neredeyse bütününü oluşturan büyük çoğunluğu bedensel değil psikolojik sebeplerden kaynaklanmaktadır. Tedavisi mümkün olmasına rağmen çoğu kişi bu problemini yok saymaya çalışır ve tedaviden kaçınır.
Hem kadınlarda, hem de erkeklerde cinsel problemlere çok sık rastlanır. Sebepler bireye özgü olsa da genellikle cinsel açıdan ailevi baskı altında yetişmiş kişilerde cinsel problemler kaçınılmazdır. Cinsellikle ilgili yanlış bilgilendirilmeler, yaşanmış kötü tecrübeler de cinsel sorunlara yol açabilir.
Kadınlar kültürel sebeplerden cinselliği konuşmaktan çekinmekte, ayrıca cinsel fonksiyon bozukluğuna rağmen cinsel hayatını devam ettirebildiği için de cinsel sorunu ile yaşamayı tercih edebilmektedir. Hatta bazı kültürlerde cinselliği sadece eşinin ihtiyaçlarını karşılamak için yaşayan, kendi cinselliğini önemsemeyen ve probleminin farkında olmayan kadınlar dahi vardır.
Kadının cinsel hayatını yönlendirmesinde erkeğin etkisi büyüktür. Kadınlarda in kaynağı sadece kadın değildir. Kadın başka bir takım sebeplerden cinsel soğukluk ve isteksizlik yaşayabilir fakat erkeğin bu konudaki yaklaşımı bu problemi n çözümüne yardımcı da olabilir, daha da kötüye gitmesine sebep de olabilir. Kadınlar da cinsel istek eşine karşı duyduğu sevgi, sevilme ve beğenilme hisleri ile doğru orantılıdır. Cinsel isteksizlik kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülmektedir. Kadının fizyolojik özelliklerinin yanı sıra aile içerisindeki sorumluluğunun daha fazla olması, eşinden destek görememesi, eşi tarafından kötü söz ve şiddete maruz kalması özellikle cinsel isteksizliğe yol açar.
Evliliklerinde cinsellik dışında başka problemleri olmayan çiftler bu sorunu kolaylıkla aşabilirken, problem önemsenmeyip tedavi süreci ertelendiğinde evlilikte başka iletişim ve uyum problemleri görülmekte; bu da her iki tarafın iş ve sosyal hayatını olumsuz etkileyebilmektedir. Bu süreçte karşı taraf eşine anlayışlı davranmalı ve sabırlı olmalıdır. Eşinin baskısı ile tedaviye zorlanan kişilerde problemin çözümü çoğu zaman mümkün olmaz. Psikolojik sebeplerin ortadan kaldırılmasında kişinin kendini hazır hissetmesi ve çözümü konusunda istekli olması birinci koşuldur. Kişinin cinsel problemini fark etmesi için öncelikle özgüveninin yerinde olması ve cinselliği hak ettiğini düşünmesi gerekir.
Cinsel hayatında sorun yaşayan kadınların bir kısmı bu sorunu kabullenip hayatlarını bu şekilde devam ettirmeye çalışırlar, fakat bu çözüm değildir ve başka sıkıntılar yaşamalarına sebep olur. Görülen en büyük etki mutsuzluk, huzursuzluk, tahammülsüzlük ve bunların getirdiği bir takım fiziksel rahatsızlıklardır ( baş ağrısı, baş dönmesi, halsizlik, mide bulantısı, karın ağrısı, unutkanlık, çarpıntı, bayılma... gibi).
Kadınlarda en sık görülen cinsel problemler;
· Vajinismus (İlişkiye Girememe),
· Cinsel İsteksizlik,
· Orgazm Olamama,
· Cinsel Tiksinti.
Özellikle ülkemizde olduğu gibi erkekliğin cinsellikle özdeşleştiği kültürlerde yetişen bir erkeğin cinsel problemini kabullenmesi daha zordur. Cinsellikte erkeğin aktif ve yönlendirici olması gerektiği düşüncesi de erkeğin kendini baskı altında hissetmesine ve performans kaygısı ile sorun yaşamasına sebep olabilmektedir. Erkeğin cinsel problemini kabullenmesi ve çözüm araması için zamana ihtiyacı olabilir. Bu süreçte ısrarcı ve sabırsız davranan kadınlar eşlerine yardımcı olamaz, aksine erkeğin bu konuda bir direnç geliştirmesine sebep olabilirler.
Cinsel sorunları olan bazı erkekler mastürbasyona yönelerek fiziksel ihtiyaçlarını gidermeyi tercih edebilirler. Fakat bu sağlıklı bir çözüm değildir. Kişi bir süre sonra bunu alışkanlık haline getirebilir ve eşiyle yaşadığı ilişki seyrekleşir. Cinselliğin seyrekleşmesiyle eşler birbirinden uzaklaşır ve her iki taraf da cinsel sorunu çözme isteğini kaybeder.
Erkeklerde görülen cinsel problemler ise;
· Erken boşalma,
· Sertleşme problemleri,
· Cinsel isteksizlik,
· Orgazm olamama.
Ruh sağlığının yanı sıra bedensel sağlığa dikkat etmek ve rahatsızlıkların tedavisini ihmal etmemek de cinsel hayatta yaşanan sorunları azaltmaya yardımcı olur. Genel sağlık durumu yerinde olmayan kişilerin, (fazla kilo, eklem problemleri, ağız ve diş hastalıkları, cilt hastalıkları... gibi) cinsel problem yaşama ihtimalleri daha yüksek, problemlerini çözme şansları düşüktür. Bedensel rahatsızlıklar ruhsal sıkıntılara, ruhsal sıkıntılar da bedensel problemlere yol açtığından hem ruh hem de beden sağlığımıza önem vermemiz gerekir.
Cinsel problemine karşı duyarlı olmayan ve bu konuda tedaviden kaçınan kişilerin eşlerinde bir takım şüpheler oluşabilmekte (eşinin kendisini sevmediği, beğenmediği, eş cinsel olduğu, bir başkası ile kendisini aldattığı... gibi); bu şüpheler evlilikte aşılması zor sıkıntılara yol açabilmektedir. Oysa ki basit bir tedavi ile evlilik hayatınızı çıkmaza sokmaktan kurtarabilir ve mutluluğu yakalayabilirsiniz.
Cinsel sorunlar her kültürde ve eğitim düzeyindeki kişilerde görülebilir. Cinsel sorununuzu kabul etmekten ve tedavi sürecinden kaçınmayınız.