Saya psikoloji Danışmanlık ve Eğitim Merkezi


Aldatma ve Aile Terapisi

  Evli bir çift öncelikle sevgili olmayı, çift olmayı, karı-koca olmayı öğrenir. Ardından yaşamlarına yeni üyeler, çocuklar gelmeye başlar. Bu noktada çiftlerin yeni düzenlemelere gitmeleri gerekir. Eşler bazen bu düzenlemeleri yapmakta zorlanırlar. Kadınların ilgisinin çocuklara dağılması sonucunda erkekler yeni arayışlara girebilmektedirler. Erkekler genellikle çocuklar küçükken aldatmayı tercih ederler. Kadınlarda ise bu durum, çocuklar evden uzaklaştıktan, yani ilgilenecek, merak edilecek şeylerin yaşamında azalmasından sonra görülmeye başlar. Bu boşalan yuva sendromu denilen şeydir. Aslında çocuklar evden gittikten sonra değil de ergen olduktan sonra, özellikle kız çocukları annelerin kendi ergenliklerinde yaşayamadığı şeyleri yaşamaya başladıklarında kadınlarda aldatma eğilimi daha çok görülür. Bu durum sadece kadınlarda değil, hem erkeklerde hem de kadınlarda yaşanır. Çocukları ergenlik çağına geldiğinde, kendi yaşayamadıkları şeyleri yaşamaya başladıklarında, bir yandan telaşla onları kısıtlamaya çalışırken, bir yandan da büyük bir kaygı ve heyecan duyarlar. Birçok zaman ise, kendi yaşanmamışlıklarını gidermeye yönelirler. Yani genellikle aldatmalar bu dönemde meydana gelir.
          Eğer bir evlilikte aldatma yaşanmışsa, o ilişki kırılmıştır. Bu kırılma kendi haline bırakıldığı koşullarda, iltihaplanır, yapısı bozulur ve giderek kopuş yaşanır. Yok, eğer bu kırılma düzeltilirse, onarılırsa, buradan çok daha güçlü bir ilişki doğabilir. Yani aldatma, diğer sorunlarda olduğu gibi ikili bir karakter taşır. Kırıcı bir şey olabileceği gibi, bir fırsat da olabilir. Aldatma, doğal olarak çiftler arasında bir krize yol açar. Karşılıklı kuşku duyulur, güven sarsılmıştır ve yeniden kurulmak istenir. Büyük, tutkulu birliktelikler, ani öfke patlamaları ve korkular yaşanır. Bazen eşini kaybetme olasılığının getirdiği bir değer artışı da yaşanabilmektedir. Bireyler kendilerinden, kendilerinin yeterli olup olmadığından, neden diğer bir kişiye ilgi duyulduğundan kuşkulanmaya başlarlar. Yani aldatma durumunda genellikle ilişki sorgulanmaz. Kişiler kendilerini ya da eşlerini sorgularlar. Oysa sorun genellikle ilişkiden kaynaklanır. Dolayısıyla çiftler kendilerini ve birbirlerini suçlamaktan çıkıp, ilişkiyi düzeltmek için adımlar atabilirlerse ve bu değişiklikleri göz önünde bulunduran bir ilişki kurarlarsa, evlilik kurtarılabilir. Ancak bunun için çaba harcamak zorunludur. Yaptım, oldu-bitti mantığı, bireyleri hiçbir yere götürmez. İlişki onarılsa bile, asla eskisi gibi olmaz. Bazı hallerde çok daha titiz ve iyi bir ilişki kurulduğu da görülmekle birlikte, kesin olan şey eski duruma dönülemediğidir.